2. Bağlantı bozukluğunun getirisi ise çevresel ilişki bozukluğu
2. Bağlantı bozukluğunun getirisi ise çevresel ilişki bozukluğu

2. Bağlantı bozukluğunun getirisi ise çevresel ilişki bozukluğu

İçinde anababaya karşı bağlantı bozuklukları barındırma zorunda bırakılmış bir insanın başına gelebildiyse bu sonsuz travma, şu anki aklımın kestiği kadarıyla daha başka bir hadım daha gelemez şu alemde bir masumun ve günahsızın başına. Bir anababa çoçuklarını bu zalimliğe maruz bırakabildiyseler biline ki anababalık görevlerinin sorumluluğunu yeni nesile karşı hemde en baştan üstlenmemişlerdir demektir. Bu dev psikolojik şiddete kilitlenmiş olan çoçuk ise ileride ona yapılmış olan bu dev ruhsal tecavüzün farkında olupta onu sağlığına kavuşturmak için kişisel gelişmezse mutlaka her türlü kötü yolların yolcusu olur.

Doğası gereği bir çoçuk mecburdur bir anababadan gelmesi gereken bağa ve sevgiye, çoçuk bu bağa veya sevgiye bağlanmaz ise neye bağlanacak/tutunacak şu alemde peki? Var mı bu anababa adı altında geçinen narsistlerden başka o çoçuğun ruhi ihtiyaçlarını karşılayabilecek birileri? Çok yıllardır düşünüyorum ben, bir anababa eğer sorumsuz olarak geziniyorsalar onlara biz daha nasıl anababa diye hitap ederiz??! Bu aynı zamanda da bir iki yüzlülük meselesi (yani şizofreni) olmaz mı ki?! Bir diğer soru ise anababa olmak/olabilmek ne demek peki? Anababa nasıl olunur? Herkes ya da daha doğrusu sağlıklı bir ruha sahip olan anababaların gerçekten birer anababa olduklarını nasıl ve onların hangi eylemlerinden anlarız?

İnanılacak gibi değil ama dünyaca araştırmalarım arasında öyle bir tutarsızlıklara denk geldim ki ben, kendim dahi alemin bu sonsuz dertten yana inim inim inlemiş olduğunu bizzat gördüm ve yıllarca hep hissettim. Anababa adı altında geçinenlerin ne tür ayak oyunlarının şu dünyada hakim olduğunu fark edince şaşkına döndüm ve buna inanmakta zorlandım.

Bir çoçuk anababasının finanse etmiş olduğu bir eve (çatıya) doğar evet ama o çoçuk o evin içerisinde aynı zamanda ona bakılıyormuş süsü verilmiş olarak yine de anababaya tamamen yabancı kalabilir. Hatta öyleki narsist anababa tarafından o evin içerisinde dahi yabancı birisiymiş gibi tutulabilir veya tutuluyordur! Herhangi bir yaratığın adının/rolünün anababa olarak adlandırılmış olması yetmez, onlar bir çoçuğa karşı olan asli görevlerini yerine getirebiliyorlar mı yoksa getiremiyorlar mı?! Allah’ın onlara emrettikleri şekilde davranıyorlar mı Allah’ın onlara bahşetmiş olduğu o canlıya??! Yoksa onlar onlara emanet edilene ihanet mi ediyorlar?!

Aziz Nesin

Yaşar ne yaşar ne yaşamaz

İşte bir insan böyle böyle hastalanır ve bazen de ruhunu kara delik gibi bir deliğe batmış gibi (depresyon) dibe vurmuş gibi hisseder ve hissetmiş olduğu hisleri tam anlayamaz/bilemez ama onların yoğunluklarından çokça rahastız olur. Sürer gider bu derin gaflet hali bir insanda ömür boyu eğer ki onu sağlığına kavuşturmazsa. Belki de anababaya karşı gelişmesi gereken ruhi kordon hiç oluşamadığı için insan derin bir gaflete düşüverir habire.

Bir diğer meselede şu ki bağlantı bozuklukları ruhu sarmış ise bil ki aynı zamanda da reddedilmişlik kalıbı da hakimdir. Çünkü reddedilmişliğin altında yatan ana sebep ise, çoçuğun anababaya en baştan bağlanamamış olmasıdır: Anababa çoçuğu reddettiği için bu çoçukta hem kendisini hemde herkesi reddeder ileride. Kişinin kendisinden nefret etme/kendini olduğu gibi benimseyememe duygusu da reddedilmişliğin getirdiği bir diğer semptomdur.

Narsist obje kültüründen ibarettir ve narsistin kendisi bir obje (Doğan Cüceloğlu: Kültür robotu) olduğu için etrafındaki herşeyi ve dahi herkesi de obje olarak damgalamış vaziyettedir. Esasen narsist yapı çoçuğunu kendi herhangi bir uzvunun uzantısı olarak görür, o zaten deyimi yerindeyse bir hayalperesttir.

Söyle ona Sebastian sürekli eksik olan bir süre sonra gerekli de olmuyor.

Sebastian

21.10.22

Elmas