20. Meseleleri birbirinden ayıramama ve kategorize edememe sorunu
20. Meseleleri birbirinden ayıramama ve kategorize edememe sorunu

20. Meseleleri birbirinden ayıramama ve kategorize edememe sorunu

Bu mesele galiba benim hayatımda beni en çok ama en çok üzen meselelerden birisi olmuştur. Şunu da burada belirtmeliyim ki benim sitelerimde yazmış olduğum tüm yazılarımın temelinde yatan olayın benim onları bizzat yaşamış olmamdır. Dahası o zalimlikleri/zorbalıkları/münafıklıkları kendi canımda yaşamış olmayı bir kenara bırak, narsistler tarafından bana bizzat uygulanmış olan tüm acı olayları, bana yapılmış olan zulümlerin haricinde, bir de ben onları dünya çapında hemde yıllar yılı inceledim. `Acaba başka insanlar da benim yaşamış olduğum şeylere benzer dramalar yaşamış mıdır?’ diye de inceden inceye araştırdım. Bir diğer soru da şuydu `eğer dünya alemdeki insanlar aynı sorunlardan muzdaripseler, acaba onlarda bu tür olaylarların kendisini dışa vurumu nasıl bir şekilde olmuştur?’  diye de çokça inceledim. Biz bu meseleye empirik psikoloji eğitimi diyoruz.

Biz bu meseleye empirik psikoloji eğitimi de diyoruz. Bizzat kendi deneyimlerimize dayanarak bu konulara ışık tutmaya çalışırız çünkü bu derin araştırma insana verilmiş olan en hakikatli bilgilerden bir bilgi türüdür.

Gelelim narsistin konuları birbirinden ayıramama, kategorize edememe açığına ve firesine. Esasen temelinde ben atmış olduğum başlıkla şunu da anlatmaya çalışıyorum, narsizme kililtlenmiş olan yapı size siz bir konuda haklı olsanız dahi sizin tamamen haksız olduğunuzu size karşı sizi aşağılayarak sizin içinize zehir gibi akıtmaya türlü çabalar sarf edecektir. Siz istediğiniz kadar bir konuyu derinden derine asıl hakikatlere ulaşmış olarak savunursanız savunun narsist size hep tersini anlatacaktır.

Çünkü narsistin en temel ihtiyacı – sizi hem size karşı hemde sizi topluma karşı/toplumu da size karşı kışkırtarak – düşman kılmak. O sizin kimselerle dost olmamanız için kendisini yiyip bitirip tüketecektir. Emin ol ki narsist bu konuda umman bir dahidir ve onlar gerek gördükleri zaman aralarında kabilelerine karşı düşman kesilmiş olsalar dahi sırf hakikat yoluna kendisini adamış birisini – tabiri caizse – böcek gibi ezip geçmek için biraraya gelirler, dost olurlar ve sımsıkı birbirlerine sarılırlar çünkü onlar aynı yolun yolucularıdırlar: Her fırsatta Allah’a karşı olan dev isyanlarını doya doya azgınlıkların envaiçeşitleriyle yaşamak ve bundan da geçiçi ve beş para etmez zevkler elde etmektir.

Onların azgınlıkları o kadar sonsuz ki dünya alemi sahipsiz zannetmekteler bu yüzden de deliliklerinin ve saldırganlıklarının da sanki sonu yok gibidir. Ama eninde sonunda, Allah’ı her ne kadar da inkar etmiş olarak yaşasalar da azıp kudursalar da hesapları yüce Allah tarafından inşallah görülecek. Ben onların asıl hallerini o tartıların kurulduğu yüce gün o adalet şirazesinin kurulduğu gün görmek isterim!

Osho

Asıl sorun insanın kendini nasıl bileceği değil. Asıl sorun nasıl olup da kendini bilemediğindir.

Şimdi sana soruyorum kardeşim: Bir narsist algıladığı konuları nasıl algılar ve onları ne olarak yorumlar? Ve dahi narsistlerin algıları ne durumdadır, onların gördükleri/algıladıkları algı neye hizmet eder? Algılamış oldukları konuları içlerinde bulunan sistemsel mekanizma tarafından dolayı ne tarafa doğru böler/çarparlar ve onlarda zihinsel/ruhsal açıdan harmanlama meselesi ne durumdadır? Ve daha da acısı: Narsist hangi tarafta ve kimin tarafında saf tutmuştur? Tutmuş olduğu safın sonu ise nereye varır?

Osho

Bilinçsiz bir kişinin elinde iyi bir niyet bile zehre dönüşür.

22.09.2022

Elmas