27. Narsizm bir hayat/yaşam/ruhsal/duygu durumu hali/kişisel algılama fonksiyon bozukluklarıdır
27. Narsizm bir hayat/yaşam/ruhsal/duygu durumu hali/kişisel algılama fonksiyon bozukluklarıdır

27. Narsizm bir hayat/yaşam/ruhsal/duygu durumu hali/kişisel algılama fonksiyon bozukluklarıdır

Algı nedir? Algı gözlerimizi dış alemde gezdirerek içimizde o gözümüze yansıyanı/akanı anlamlandırarak dillendirmektir. Dış taraftan algıladıklarımızın haricinde de bir de alt/duygusal/gizli/kalpten kalbe giden boyut dediğimiz gözle görülmeyen ama ruhla/kalple/kalp gözüyle ya da sezgiler sayesinde algılanan duygu durumları vardır. Algıladıklarımızı da akabinde düşünceye/düşünmeye ve daha sonrada eylemlere dökeriz.

Algı ve beyindeki duyusal izlenimlerin işlenmesi/işlenişi bizim yaşadığımız hayatı anlamlandırır. Ve narsist yapıda işte tam de bu mekanizma hasar görmüş. Bu olayı ben kendi kendime teori olarak anlattığımda veya bana anlatıldığında bana hep kupkuru ve hazmı zor olarak gelmiştir mesele. Sanki olayı kavradım da dile dökemiyorum gibi geliyordu bana o yüzden de kendime bu konuda resimsel/imajinasyon vasıtasıyla bir denklem oluşturdum iç dünyamda: Narsist bazı konularda elmayı armut görüyor…

Yani onun göz ve beyin mekanizmaları kısmen ya doğuştan ya da atalarından devraldığı için birtakım meselelerde şeşi beş görüyor. Sen ne dersen de ona – o kendi iç aleminde – başka bir alem içerisinde yaşamakta. Senden benden farklı. Bizden farklı derken ben benim gözlerimle algılayabildiğim kadarıyla ya da ruhumla görünmez gibi görünen yollar sayesiyle bir kişi hakkında bir hissi algıladığımda onu başka algılarım başkası ise o hissi başka algılar: Örneğin benim eylemlerim barış yaratma eylemleridir narsist ise bozgunculuk yaymakla meşguldur. Fark bu ama tabii ki ben burada bu farkı indirgedim, bu konu hakkında da mutlaka ayrıntılı bir yazı yazmalıyıym. Bu alan da tam benim en sevdiğim ve vakıf olduğum bir alandır Allah’ın izniyle.

Peki ne olur ki birisi elma deyip diğeri armut derse?: Her ikiside farklı alemlerin tercümanlarıdırlar demektir. Değil mi ki insanın en en önemli gereksinimlerinden birisinin birileri tarafından anlaşılmış olabilme olgusu. Ve inanılacak gibi değil ama, ben bunun farkına vardığımda dünyam yıkılmıştı: Dünya çapındaki çok detaylıca incelemelerim aşaması sonrasında anladım ki narsistler (ve de psikopatlar) bu alemde çoğunluktalar. Zaten de yine dünya çapındaki yapmış olduğum araştırmalarımda bu çoğunluğun orantısının kaça kaç olduğunu da takriben işleyip keşfedebilmekti. Şimdiki bilgilerime göre – ki biliyorsun bizde ahlaken/ruhen/nefsen oldum bittim diye bir kavram yok – hep daima ve devamlı süregiden/akan/ve değişik haller alan doğal bir olgunlaşma kademeleri mevcut ve bu kademeler de bana göre sonuz gibi görünmekteler, o orantı % 98’e % 2’dir. Yani dünyanın % 98’i (% 95’i) bozgunculuğun dostu ve % 2’si (% 5’i) adaleti yaymanın ve dolayısıyla kötüyü bertaraf etmenin derdinde.

Her şey, neye layıksa ona dönüşür.

Mevlana

Şöyle aleme bir göz gezdir bak hemde dünya penceresinden bak mutlaka, neler görüyorsun?? Ya da neyi nasıl görüyorsun, ya da birşey sana nasıl gösterilmeye çalışılıyor ve neden?? Algılarımızın, duyularımızın (hepsinin), duygularımızın, bir konuyu değerlendirebilme mekanizmalarımızın, gözlerimizin gördüğü algıladığı şeyler neler ve onların da sağlık durumları ne halde?

Algı demişken, ben en çokta haber sistemlerine ve anlattıklarına baktığımda gördüğüm tek şey şu ki hep ama hep sürekli korku senaryoları televizyonlarda/videolarda cirit atmakta ve yayılmakta ve insanlara lanse ettirilmekte. Ben neden herhangi bir şeyden korkmalıyım ki?? Ne diye durmadan endişe ve gerginlik içerisinde tutulmaktayım ben?? Bunu yapan kim?? Görünenin altındaki gizlenen yapı kimdir ve necidir, hiç bunu sorgulama cesaretini gösterebildik mi biz??

Geldik yazının en başındaki incelemelere: Benim algılarım/algılayışım ne durumda?? Algılarım sağlıklı mı sağlıksız mı?, bunları biliyor ya da farkında mıyım ben? Hür müyüm ben yoksa bana dayatılan hayatı mı yaşıyorum?

Özgürlük olmayan bir ülkede ölüm, yıkım vardır. Her ilerlemenin ve kurtuluşun anası özgürlüktür.

Atatürk

23.08.22

Elmas