Nasılsa benim de halen bugün bile tam olarak anlamamış olamam ve de bu durumu narsist olan kişilerde bizzat hemde sayısızca defa yaşamış olmam vasıtasıyla, halen ve halen aklım almıyor bir narsistin bu denli nasıl tamamen empati/duygu yoksunu olmuş olmasını. Ve bu rolüde ne kadar ama gerçekten şaşılası bir şekilde çok çok iyi oynamasını becermiş olması. O esasen tam bir duygu yoksunu avaresi/biçare/bunak ya da delisidir ve bu konuda zeka potansiyeli (İQsu) tamamen sıfırdır!
İşin dahada en acısı şu ki narsist sen onunla sohbet ettiğinde seni dinler hep dinler zannedersin ki seni anlıyor üstelik sana bazı sağlıklı fikirler de verir bu konuşmasının içeriği olarak ama gelgelelim ki ne fikirler verirse versin hepside onun beyninde ezber edilmiş şeylerdir. Onların tabanı veya içeriği yoktur boştur veya koftur. Ben bunu artık şuna benzetiyorum hani teypin düğmesine basarsın da sana beklediğin müziği çalar/oynatır ya işte aynen böyle bir tür kayıt. Esasen bu da bana göre bir tür savunma mekanizması toplumda sohbetlere karışıp kimsecikler tarafından aman ha duygusal biçare olduğundan ötürü neydip edip yakalanmamaya efor harcamak. Narsistin o teyp kayıtı dediğim kayıtlarının hepside ailesi tarafından kendine dayatılmış olan bir sahte bireysellik zırvalamalarıdır ve o ”gerçekler” ona bunları öğreten diğer narsiste aittir. Çünkü narsist asıl benliği ailesi tarafından asla kabul görmediği için ona bir sahte benlik biçilip üzerine geçirilmiştir hem ailesi hemde sülalesi tarafından.
Zaten de o ailenin veya sülale denilen sürünün arasında devam kalıp/hayatını devam yaşayabilmesi için narsist o sülalenin yazılı yazısı fiziki kanunlarını mutlaka yerine getirmekle zorunludur. Yoksa o sülale o aile ferdini şeytan taşlar gibi taşlar ve o sülaleden tamamen çok acı bir vaziyette dışlar/reddeder/başından savar/defeder/kovulur/aşağılanır vs. Korkaklar göze alamazlar o sürüye bir tokat atmayı çünkü narsistlerin en büyük ve amansız semptomu korkudur. Narsist çok korktuğu için ona dayatılan her haltı yerine getirir kuzu kuzu. Korkudan ya da korkusunu hissetmekten çokça korkar narsist. O yüzden de işte korkusunu hep bastırır, dahası ise ona buna lanse ya da projekte eder korkusunu. Bu projeksiyon onu hissedebilen empatlar tarafından öyle bir algılanır ki şaşar kalırsın. Çünkü şu benim için artık çok bir vazgeçilmez gerçek ki ben birisine ait bir projeksiyonu ne denli kuvvetli olarak kalbimde/kalbimle/duygularımla hissedersem o kadar da çok bir dev projeksiyon mevcut demektir onu bana devretmiş olan narsist kişilikte. Yani bu demek oluyor ki narsist o hissini nasıl bir umman şekilde bastırabildiyse bilinçaltının kuytu bir köşesine empat bir kişi de o denli hisseder bu projeksiyonu. Hatta o kadar hisseder ki empat zanneder ki o his kendi hissi.
İşte narsistin tüm hayatı ve birilerinin tertemiz enerjilerini emerek kendi içine çekebilmesi ve karşı tarafı enerjisiz hale düşürebilmesi yukarıdaki belirtmiş olduğum yazılmamış narsistik ruh/duygu durum/algı kanunlarında yazılıdır: Narsist bana kendi içindeki o cayır cayır alevler içinde yanan cehennem algılarını/umman illüzyonunu ne kadar hissettirebilirse beni o denli de manipüle etmiş olur ya da öyle zanneder. Onların tek derdi ve hayatlarında tek dönüp dolanan bir hedefi birilerini bir şekilde manipüle ederek onun ışığını kendi karanlık içerisine çekmek ve karşı tarafı yenilgiye uğratmak. Hatta bir kişiyi kendi öz hakikatiyle tamamen ters düşürmek ve o kişiyi ruhen ikiye yarmak ve kendisiyle küstürtmek. Çünkü narsist ruhen/fiziken ve her türlü olarak ortadan ikiye yarılmış bir varlıktır: O iki yüzlüdür her konuda. Onun içi dışı tamamen ikiye bölünmüşlüktür çünkü o Allah’ı reddetmiştir ve Allah’ta buna karşılık onu reddetmiştir ve dolayısyla da ışıksız ve nursuz kalmıştır narsist yapı. İşte bu ışığın peşinde narsist sistem. Manipülasyon denen mekanizmalar da tamda bu davanın temelinde yatan ve üzerine kurulmuş bir vaziyettedirler.
Ne var ki kimin haddine düşmüştür yüce alemi yaratan alemlerin Rabb’ini yok saymak?!?!?!?!
Bakara 34. Ayet/www.kuranvemeali.com
Meleklere: “Âdem’e secde edin!” dediğimizde İblîs dışındakiler derhal secdeye kapandı. İblîs ise direnerek bundan kaçındı, kibirlendi ve kâfirlerden oldu.
Bu ayet o kadar güzel anlatıyor ki bize neye ve nasıl inanmanın/iman etmiş olmanın asıl ne demek olduğunu ve nasıl bir şekilde yaşamamız gerektiğini. Ve kibir denen vasat mekanizmanın da – var olan birşeyi de tamamen o ucuz aklına/algısına dayanarak yok sayıp duran kibir tacını taşıyan kişilere verilmiş sonsuz asil bir ihtardır bu Tanrı tarafından.
Bu arada değinmeden geçemeyeceğim narsist kişinin beynindeki bazı bölmelerde ise çokça vakıf olduğu yüksek bir zeka potansiyeli de mevcuttur. Örneğin onun zekasının/zeka potansiyelinin) her yeri hasarlı/iltihaplı değildir. Bunu şuradan anlıyoruz ki narsist birçok yerlerde söz sahibidir genelinde çünkü onun mesleki becerileride vardır. Onun meşgul olduğu iş yerinde ortaya dökmüş olduğu marifetlerinde de görmek mümkün. Fakat bu da başka bir savunma mekanizmasıdır onun: Toplumun gözü önünde itibar sahibi olmak için kendisinde ilginç bulduğu ya da ruhuna verilmiş olan mekanizmaları geliştirerek orada bir dahi olur, zaten de bu mekanizmada ona Tanrı tarafından bahşedilmiştir. Ona bu hediye verilmeseydi nasıl akıl edecekti ki kendisi bunları? Herkese herşeyi Allah bahşeder ve herşey ama herşey ancak ve ancak Allah’a aittir…
İsra 62. Ayet/www.kuranvemeali.com
”Bak hele! Benden şerefli ve üstün kıldığın bu mu? Eğer bana kıyâmet gününe kadar mühlet verirsen, yemin olsun ki pek azı hariç, onun bütün zürriyetini hâkimiyetim altına alacağım.”
21.08.22